Derleme

Miyokard Perfüzyonu ve İskemik Kalp Hastalıkları

10.5152/trs.2018.638

  • Fadime Güven
  • Mecit Kantarcı

Trd Sem 2018;6(2):152-169

Kalp yetmezliğinin etiyolojisinde iskemik kalp hastalıkları vakaların 2/3’ünü oluşturmakta olup etiyolojide en fazla rol oynayan faktördür. İskemik kalp hastalığının temel nedeni ise koroner arterlerdeki ateroskleroz nedeniyle koroner arteriyel kan akımının azalmasıdır. Bunun sonucunda miyokardın oksijen ihtiyacı ile kan akımı arasında uyumsuzluk meydana gelmekte ve koroner arter hastalığı olarak adlandırılan çeşitli klinik tablolara sebep olmaktadır. Akut MI atağı sonrası miyokard canlılığının erken tanınması uygun tedavi seçeneğini belirlemek açısından oldukça önemlidir. Çünkü etkilenen bölümlerin revaskülarizasyon sonrası iyileşme ve tekrar işlevsel olma potansiyeli vardır. Kardiyak manyetik rezonans görüntüleme, kardiyovasküler sistem ile ilgili patolojilerin tanısında ve tedavi sonrası takibinde kullanılabilecek non-invazif tanısal bir yöntemdir. Stres kardiyak perfüzyon MR görüntüleme ise hem perfüzyonun hem de viabilite ve ventrikül fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanımı giderek artan invaziv olmayan tetkiklerden biridir. İyonizan radyasyon içermemesi, temporal ve uzaysal çözünürlüğünün yüksek olması ve diğer yöntemlerden farklı olarak subendokardiyal perfüzyonun değerlendirilmesine imkan tanıması önemli avantajlar sağlamaktadır. Bu yazıda kardiyak MRG’nin miyokardiyal iskemi ve miyokardiyal canlılığın değerlendirilmesindeki yeri ve kullanım alanları son literatür bilgileri ışığında gözden geçirilmiştir.

Kalp yetmezliğinin etiyolojisinde iskemik kalp hastalıkları vakaların 2/3’ünü oluşturmakta olup etiyolojide en fazla rol oynayan faktördür. İskemik kalp hastalığının temel nedeni ise koroner arterlerdeki ateroskleroz nedeniyle koroner arteriyel kan akımının azalmasıdır. Bunun sonucunda miyokardın oksijen ihtiyacı ile kan akımı arasında uyumsuzluk meydana gelmekte ve koroner arter hastalığı olarak adlandırılan çeşitli klinik tablolara sebep olmaktadır. Akut MI atağı sonrası miyokard canlılığının erken tanınması uygun tedavi seçeneğini belirlemek açısından oldukça önemlidir. Çünkü etkilenen bölümlerin revaskülarizasyon sonrası iyileşme ve tekrar işlevsel olma potansiyeli vardır. Kardiyak manyetik rezonans görüntüleme, kardiyovasküler sistem ile ilgili patolojilerin tanısında ve tedavi sonrası takibinde kullanılabilecek non-invazif tanısal bir yöntemdir. Stres kardiyak perfüzyon MR görüntüleme ise hem perfüzyonun hem de viabilite ve ventrikül fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanımı giderek artan invaziv olmayan tetkiklerden biridir. İyonizan radyasyon içermemesi, temporal ve uzaysal çözünürlüğünün yüksek olması ve diğer yöntemlerden farklı olarak subendokardiyal perfüzyonun değerlendirilmesine imkan tanıması önemli avantajlar sağlamaktadır. Bu yazıda kardiyak MRG’nin miyokardiyal iskemi ve miyokardiyal canlılığın değerlendirilmesindeki yeri ve kullanım alanları son literatür bilgileri ışığında gözden geçirilmiştir.